2020 yılı verileri incelendiğinde sektörün 5.6 milyar dolarlık ihracat rakamlarını yakaladığını görüyoruz. Bu rakamın sadece mobilya değil “Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri” olarak ilgili üç sektörü de içine alan daha genel bir veri olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bununla birlikte mobilya sektör temsilcilerinin açıklamalarından bu toplam ihracat rakamının yaklaşık 4 milyar dolarının doğrudan mobilya sektörüne ait olduğunu anlamaktayız. Ticaret Bakanlığı’nın 2020 Mobilya Sektörü Raporu’na göre 2019 yılı için bu rakamın 3 milyar 415 milyon dolar olduğunu göz önünde bulundurursak, yaşanan Kovid-19 kısıtlamaları ve küresel ticaretteki daralmaya rağmen sektörün önceki yıla nazaran yılı artışla kapattığını ve hatta bu bağlamda büyük bir başarı yakaladığını iddia edebiliriz. 2021 yılı için de ihracat rakamının 1 milyar dolar daha artırılması hedeflenmekte.
Sektörel ihracat verilerimizin detaylarına indiğimizde en çok Irak, İsrail, Almanya, ABD, İngiltere ve Suudi Arabistan’a satış yaptığımız görülmekte. Yine bu bağlamda en yüksek satışa imza atan illerimiz sırasıyla İstanbul, Bursa, İzmir, Kayseri, Gaziantep, Ankara, Antalya, Kocaeli, Adana ve Mersin şeklinde yer almaktalar. Mobilya sektörünün oluşturduğu katma değere bakıldığında da Türkiye genelinde ortalama kilogram ihracat birimi başına 1.51 dolar olarak gerçekleştiğini görmekteyiz. Avrupa ve ABD gibi öncelikli pazarlarda bu değerin kilogram başına 3 doların üzerinde olduğu gerçeğini göz ardı etmeden durumumuzu yorumlarsak eğer, ülke olarak katma değeri yüksek ürünler için güçlü, özgün ve inovatif tasarımlara daha fazla ihtiyaç duyduğumuzu açıkça ifade edebiliriz. Hedef olarak tasarım, Ar-Ge, markalaşma ve inovasyonla ürünlerimizin katma değerini daha da yükselterek ihraç etmek; diğer bir ifadeyle içinden geçilen dönemin zorlukları dolayısıyla ihracat rakamları istenilen seviyede artırılamıyorsa eğer ürün niteliğinin ve katma değerinin artırılması yoluyla birim başı ihracattan elde edilen gelirin artırılması amaçlanabilir.
Dünya’da referans kabul edilen İtalya Milano merkezli Centre for Industrial Studies (CSIL) raporuna göre 2020 yılında Türkiye, küresel mobilya ihracatında altı basamak birden atlayarak sekizinci sıraya kadar yükseldi. Sektör olarak ülke hedefimiz Dünya mobilya ihracatında ilk 5 ülke arasına girmek ve bunu başarabilecek potansiyelimiz de mevcut. Bu bağlamda 40 milyar dolarla dünyanın en büyük mobilya ithalatçısı olan ABD özelindeki pazardan daha fazla pay alabilmemiz için tasarım ve lojistik merkezlerine ihtiyacımız olduğu aşikâr. Özellikle e-ticaret alanında başarı yakalanabilmesi için gelişmiş ülkelerdeki yaygın online pazaryerlerinin birçoğunun tedarikçilerinden depolama ve doğrudan dağıtım hizmeti talep ettikleri, hatta zorunlu tuttuklarını değerlendirdiğimizde lojistik merkezlerinin varlığı daha da önem kazanmakta.
Dijitalleşme yönünde tüm dünyada bir devinim olduğu gözlenmekte; sektöre bakan yönüyle fuarların, toplantıların, showroom ziyaretlerinin ve müşteri görüşmelerinin büyük oranda artık tamamen sanal ortamlarda gerçekleştirilmesi noktasında ihracat yapan tüm firmalarımızın bu bağlamda hem teknik altyapı eksikliklerini bir an önce gidermesi hem de nitelikli personel istihdamını artırması hayati önem arz etmekte. Bu minvalde İstanbul İhracatçılar Birliği uhdesinde açılan Mobilya Akademisi benzeri girişimler çok kıymetli olup benzerlerinin geliştirilip yaygınlaştırılması ve sektörel birlikler vasıtasıyla tüm firmaların ilgili hizmet ve eğitimlerden faydalanması sağlanmalı.
200 milyar dolar gibi dev bir pazar payına sahip mobilya ihracatında ülke olarak istenilen konumda henüz bulunmuyoruz. Dünya ticaretinde ciddi bir değişim rüzgârı gözlemleniyorken ülke olarak bu bağlamda özgün tasarım, kaliteli üretim, e-ticaret, dijital platformlar ve nitelikli personel gibi tüm alanlardaki eksikliklerimizi makul bir sürede tamamlayabilirsek eğer bu pastadan hatırı sayılır bir pay almamamız için hiçbir neden bulunmamakta.
01.03.21 09:13